AR-GE İle Büyümek

Firmaların katma değeri yüksek ürünlere yönelme zorunluluğu; günümüzün kaçınılmaz gerçeği. Rekabet bu kadar artmış ve kar marjları bu kadar düşme eğiliminde iken Ar-ge faaliyetlerinin firma açısından düzenli yürütülmesi, tasarım kültürü oluşturulması ve tüm bu faaliyetlerin ürün gamı yönetimi ile uzun vadeli planlar dahilinde yönlendirilmesi gerekiyor.
 

İhtiyacımız olan tasarım faaliyetlerini 2 ana gruba ayırmakta fayda var. İlki yeni ürün geliştirme, ikincisi ise mevcut ürün iyileştirme. Özellikle yüksek adetli satış yapılan ürünlerde eski tasarım ve eskimiş üretim ve montaj teknikleri ile karımızdan zarar ediyoruz. Üstelik farkında bile olmadan. Bir üründen bugün için kar ediyor olmanız tasarımınızın bugünün şartları ile doğru olduğu anlamına gelmiyor. Mutlaka yarın biri gelip sizi yerinizden edecektir. Rakibinize, size iş veren ana sanayi ya da piyasa şartlarına suçu yüklemeden evvel “nerede iyileşme yapmalıyım?” diye kendimize sormalıyız. Düzenli aralıklarla ürün maliyet kontrolü yapılmalı ve  maliyet muhasebesi sistemine geçmeliyiz. Maliyetine hakim olamayan pazara hakim olamaz, rekabet edemez.


Ar-ge faaliyetleri hepimizin mutlak ihtiyacı. Bu ihtiyacı karşılamak için ise firmalar farklı çalışma modellerini benimsiyorlar.

 

1-AR-GE ’yi kendi bünyesinden karşılamaya çalışan firmalar;
Ana sanayilerimiz ve Ar-ge yararını çok önceden keşfeden firmalarımız bugüne kadar çok yol aldılar. Ar-ge bölümünü yönetmek makine alıp üretime geçmek kadar kolay değil. Artık yetişmiş insan gücü bulma ve firma içinde tutma konusunda da ciddi sıkıntılar var. Değişken iş hacmi sebebi ile zaman zaman özellikle patron orijinli firmalarda bu bölüm maliyetleri göze batabiliyor. Oysa katma değeri en yüksek ve firmanın geleceğini güvence altına alan Ar-ge faaliyetleridir.

 

2-AR-GE faaliyetlerinde uluslar arası kriterleri sağlamış global oyuncular:
Ana sanayilerimiz yanında; gururla söylemeliyiz ki birçok yan sanayi firmamız ana sanayi büyüklüğüne erişti. Uluslar arası projelerde ana sanayilerle gerek beyaz eşya gerekse otomotiv sektöründe yan yana ürün tasarımı yapılıyor artık. Tasarım ve parça ihracatı yapar olduk. Bilgi ihracatı yapılıyor olması bence çok önemli bir nokta. Ana sanayiden ,kalıp yatırımı yanında ayrıca yaptığımız tasarımın bedelini alabilmek çok önemli bir kriter, yol eşiği..
Sahip olduğunuz Ar-ge gücünün ve kalitesinin en güzel belgesi.
Tabii bu durum Ar-ge ve proje yönetim birimleri dahil merkezin verimli çalışması ve çok iyi yönetilmesi zorunluluğunu getiriyor. Kaynakların ve ihtiyaçların hedef zamanda tasarımı bitirecek şekilde yönetilmesi herkesin başarabileceği bir operasyon değil. Gururla belirtmeliyiz ki ana ve yan sanayilerimiz arasında AR-GE MERKEZİ sayısı her geçen gün artıyor. Ne kadar gururlansak azdır. Diğer firmalara da güzel örnek oluyorlar, yol açıyorlar.

 

3- Dışarıdan mühendislik hizmeti veren bağımsız firmalar ;
Ar-ge ,tasarım, inovasyon gibi kelimeleri arka arkaya sıraladığımızda aklımıza hemen aynı soru gelir. “Kim bu işleri yapıyor?. Başka alternatif var mı? ” Onlarca yıl Ar-ge ve inovasyon konuları ile yoğrulmuş nitelikli tasarımcılar zaman içinde kendi mühendislik ve tasarım şirketlerini kurdular. Ürün tasarımlarımız yurtdışı seçkin yarışmalardan başarılı sonuçlar alıyor. Gerek yurt içine hizmet veriyorlar gerekse yurtdışına tasarım ihraç ediyorlar.
Türk insanının yaratıcılığı artık tescilli, ülkemizde her türlü tasarım, mühendislik hizmeti ve prototip ihtiyaçları A’dan Z’ye karşılanabiliyor.


Mühendislik firmaları ile çalışarak ilk seferde doğru ürün garantisi alabilirsiniz. Yeni projelerde süreç; Pazar araştırma , swot analizi, endüstriyel tasarım, ürün tasarımı, prototip,patent, kalıp ,üretim ve satış olarak sıralanıyor. Bu süreçlerin tamamına hakim olan firmalar doğru ürünü ,doğru zamanda , doğru fiyatlarla pazara sunmaktadırlar. Tasarım sürecinin başı Pazar araştırma ,swot analizi ve satıştır. Satış ve ürün tasarımı eş zamanlı olarak projenin başında detaylandırılmalıdır.


Her firmanın , özellikle kobilerin Ar-ge veya küçük ölçekli bir tasarım bölümü kurma gibi bir lüksü yok. Oysa tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de kobiler ve aile şirketleri sanayinin lokomotifi ve azımsanmayacak bir sayıya sahipler.  Bugün lisanslı programları ,bilgisayarları alıp , birkaç kişiden oluşan ufak bir birim kurmanın maliyeti oldukça yüksek. Ar-ge bölümünden aldığınız işin kalitesi ise çalışanınızın bilgisine bağlı olarak değişkenlik gösterir. Hızlı ve yaratıcı çözümler için mühendislik firmaları garantili ve risksiz bir çözüm ortağı olarak karşımıza çıkar. Tabii referansları ve geçmiş bilgi birikiminin sizin ihtiyacınızı karşılayacağını kontrol ettikten sonra.


Açık inovasyonun temel kuralı budur zaten. Dışarıdan bir göz, ilave bilgi birikimini ihtiyacımız olduğu zaman kullanmak. Bu nedenle yüzlerce tasarımcısı olan ana sanayi ve Ar-ge merkezleri mühendislik firmaları ile düzenli çalışmaktadırlar. Yaratıcılık ve farklı bakış açısı rekabetçi çözümleri birlikte getirir.

 

Özellikle mevcut ürün iyileştirme konusu ülkemizde çok ihmal ediliyor. Koşturmaktan , toplantılara girip çıkmaktan gözümüzün önündeki problemleri ve mevcut ürünümüzdeki iyileştirme ve ucuzlatma fırsatlarını göremiyoruz. Buna da firma körlüğü deniyor. O nedenle bu işi güvenilir bir stratejik partnere havale edip işin sonucunu görmek en güzel yol. İş işten geçtikten sonra değil, vakit varken düzenli olarak ürünlerimizin rekabetçi tasarım ve maliyete sahip olup olmadığını kontrol etmeliyiz. Mevcut ürünü iyileştirmeli yada ürün gamı yönetimi çerçevesinde yeni ürünü baştan tasarlamalıyız. Tekrar etmek istiyorum.
Bir üründen bugün için kar ediyor olmanız tasarımınızın bugünün şartları ile rebabetçi olduğu anlamına gelmiyor.


Tasarımda beklentiler değişti;

  1. Sadece güzel gözüken endüstriyel tasarımlar artık yetersiz. Kalıplanamayan yada montajı zor tasarımlar bize vakit ve para kaybettiriyor. Endüstriyel tasarım yanında parça maliyeti, kolay montaj ve düşük kalıp maliyeti de düşünülerek tasarım süreci bir bütün olarak eş zamanlı yürütülmeli.
  2. Ürün gamı yönetimi mutlaka yapılmalı. Yeni ürünün mevcut ürünlerle uyumu, rakip ürünlere göre pozisyonlaması yapılmalı; fiyat ve hedef Pazar açısından irdelenmeli. Böylece sadece bugünü değil firmanın geleceğinde de nereye yöneleceğini ürün gamı üzerinden planlayabilirsiniz.
  3. Mühendislik firmaları ile ihtiyaca bağlı olarak düzenli çalışmalıyız. Katma değeri yüksek ürünler istiyorsanız rekabet için ilave güce ihtiyacınız olduğu kesin.
  4. Tasarım hizmeti aldığınız firma ile gizlilik anlaşması imzalanmalı ve bilgi birikiminin ihtiyaçlarınızı karşıladığından emin olmalısınız.
  5. Ar-ge bölümü kurmak zor ve yönetmesi profesyonellik istediğinden firmalar bu bölümlerin yönetimi ve insan kaynağına özel önem göstermelidir. Nitelikli insan kaynağına sahip olmak sizin en önemli değeriniz olacaktır.

Geçen yazımda da değinmiştim. Ar-ge ve inovasyon sürecini doğru yöneten tüm firmalar çok hızlı büyüdüler. Ben buna kar topu etkisi diyorum. 4- 6 ay ortalama sürede devreye giren yeni ürünler 2 yıl içinde kar topundan çığa dönüşür. Rakipleri ezer geçer.  Kar topu ile çığ etkisi yaratmak için siz de  Ar-ge ve inovasyona odaklanın. Karşılığını kat ve kat alırsınız.  


İzlenmenin tek yolu başkalarından hızlı koşmaktır.