Baharda Yaşlandiğini Anlamak

Independent gazetesinin dünyanın en iyi 10 fütüristinden biri olarak tanımladığı Rohit Talwar, TET Ar-Ge Proje Baharı Ödül Töreni’nde konuşma yapmak üzere Türkiye’deydi.  Geçen sene de Michio Kaku’yu dinleme fırsatını yakalamıştım ki o konuşma da keyif vericiydi. Gittiği ülkelerde ekonomik gelişmelerin yanı sıra insanları, kültürleri ve teknolojideki gelişmelerin yansımalarını gözlemleyen Talwar her yıl 20-25 ülkeye ziyaret gerçekleştiriyor. Türkiye’ye dair izlenimlerini de aktaran Rohit Talwar, “Dünyanın en büyük ekonomilerinden biri olacağınıza inanıyorum” mesajı verdi. 

 

Türkiye’nin büyük hedefleri olduğunu ve bu hedefleri gerçekleştirebilecek potansiyele sahip olduğunu belirtti ve şunları ekledi:

 

“Türkiye çok heyecan verici bir ülke… Özellikle son 20 yılda çok iyi bir gelişme gösterdi. Gelişmesinin bir sonraki aşaması inovasyon kültürünün yaratılması ve binlerce yeni fikrin teşvik edilmesi olacak. Küçük şirketlerle orta ve büyük ölçekli şirketler arasında işbirliğinin yaratılması önemli. Büyük şirketler inovasyonda hızlı adımlar atabiliyorlar ancak daha dinamik ve esnek yapıları olan küçük ve orta ölçekli firmalarla işbirliğine gitmeleri sağlanmalı. Baktığınız zaman Türkiye, Ar-Ge kabiliyetini geliştirme imkânına sahip.  Çok önemli bir nokta da şu ki, bölgesinde en büyük ve güçlü ülkelerden biri olan Türkiye, dünyanın en büyük ekonomilerinden biri de olabilir, bu hedefini başarabilir. Dünyanın geri kalanı da Türkiye’nin ve Türk insanın bunu yapabileceğine inanıyor.

 

25 yıl önce Singapur ya da Güney Kore’den kimse söz etmiyordu. Asya’nın yükselişine de dikkat çeken Talwar, gelecek 40 yılda Asya’nın tek başına Avrupa ve Kuzey Amerika’dan daha fazla büyüyeceğini belirtti.

 

Önceki yazılarımda da behsetmiştim ama yeri geldi bir daha söyleme ihtiyacı hissediyorum: “Artık kriz yok, hızlı bir dönüşüm var” .İşleriniz kötüye gidiyor ise bilin ki hızlı değişime uyum sağlayamıyorsunuz. Dünya ve değişimin fotoğrafını çekmek, algılamak, hayatımıza uygulamak her geçen gün daha çok önem kazanıyor. Çin’de 6 günde 5 yıldızlı 15 katlı oteli bitirip 2 haftada müşteri kabul ettiler.  DNA’nın çift sarmallı yapısını bulan bilimcilerden James Watson, kendi gen haritasının tamamını 2007’de çıkartmayı başarmıştı ve yıllar süren çözümleme çalışmalarının maliyeti 1 milyon doları aşmıştı. İleride 99 dolara inecek ve hepimiz bize özel beslenme ve tedavilere kavuşacağız.
 

Özetle gerek birey ,gerekse şirketler olarak farklı bir bakış açısı yani paradigma değişikliği ile rekabetçi ve sağlıklı büyüyebileceğimiz çok açık. 

İstanbul Elektrik-Elektronik, Makine ve Bilişim İhracatçıları Birliği (TET) tarafından ikincisi düzenlenen TET Ar-Ge Proje Pazarı ya da diğer adıyla Proje Baharı’na bu yıl Türkiye, ABD ve Avrupa’dan 250 proje başvurdu,  yapılan değerlendirme sonucunda 80 proje etkinlikte sergilenmeye hak kazandı. İçlerinden 6 projenin sahibi ise ödüle layık görüldü.
 

Beni en çok mutlu eden ise bu seneki projelerin çoğunun ayağı yere basan, uygulanabilir ve proje kalitelerinin yüksek olmasıydı. Seçici kurul üyesi olduğum grupta 1.seçilirken çok zorlandık ve ilk üç projenin aldıkları puanlar da birbirine çok yakındı. Diğer gruplarda da benzer durumlar yaşandı. Çok gururlandık ve gelecek sene için de hepimiz motive olduk. Değerlendirilen 80 proje’nin birincisi  ise , kulak zarına yerleştirilen mikro işitme cihazı projesi idi.
 

Kulak zarının içine yerleştirilen ve kendi elektriğini kendi üreten bu sistem, 24 saat kesintisiz duyma ve estetik bir görüntü sağladığı gibi sudan etkilenmiyor, pil ve şarj derdini ortadan kaldırıyor. Şırnak Üniversitesi Öğrencisi Hüsnü Barkın`ın "Tarlam Cebimde Projesi" ise yarışmada mansiyon ödülü aldı . Yurdum insanının güzelliğini ve az ile nasıl imkansızı başardığını görmek yaptığımız işe inancımızı arttırdı. Türkiye’de yaşamanın güzelliği bu olsa gerek. Her zaman güzel bir sürpriz karşımıza çıkabiliyor. Gelecek sene için herkesi proje pazarına katılmaya davet etmek istiyorum. Her sene daha da olgunlaşıyor, etkinlik kalitesi artıyor.

 

Sürdürülebilir ihracat artışına ulaşmamızın yolu, yüksek katma değerli üretimden geçiyor. AR-GE ve inovasyon bu noktada son derece önemli. İhracat, Türkiye’nin büyümesinde itici güç haline gelmiş durumda. İhracatımızdaki artışın sürdürülebilir kılınması ve 2023’te hedeflenen 500 milyar dolarlık ihracata ulaşabilmemiz için ihracatımızdaki katma değeri bugünkü rakamların çok üzerine çıkarmamız gerekiyor.
 

Yenilikçi projelere imza atarak, global rekabette öne geçmenin ancak farklılaşarak gerçekleştiği inancı ile;
 

Ülkemiz için, çocuklarımızın geleceği için tasarım yapalım, özgün projeleri hayata geçirelim.

 

YAŞLANDIĞINI ANLAMANIN EN GÜZEL YOLU
 

Ülkemizin Ar-ge konusunda söz sahibi firmalarının Ar-ge yöneticileri ve CEO’larını da ilk elden dinleme fırsatını yakaladım. Sanayi üniversite işbirliği panelinde konuşmaları dinlerken bir cümle tokat gibi yüzüme çarptı. “ İnsan yaşlanmaya başladıkça bildiklerini öğretme telaşı sarıyor. Bildiklerimizi paylaşmak ve olabildiğince çok nitelikli eleman yetiştirmek her zamankinden daha çok önemli geliyor insana”
 

Bir ben böyle hissediyorum zannederdim. Yanılmışım. Yalnız değilmişim.