Hiçbirimiz beynimize karşı kayıtsız kalamayız. Çünkü biz beynimizi kullanmasak da , beynimiz bizi kullanmaya devam ediyor. Aslında beynimizi bir fabrikaya benzetebiliriz. Duygu ve düşünce üretme fabrikası.Bu durumda hayatımızı üreten bu fabrikadaki üretimi “profesyonelce” çalıştırabiliriz ya da onlar kafamızın içinde “kendi kafalarına göre” çalışmaya devam edebilirler.
Dünyayı insanlar yönetiyor. İnsanları da beyinleri. Beyin en önemli işi yaptığı için ,başımızın üstünde yeri var. Üstelik vücudumuzdaki en iyi ve yüksek yeri kendine seçmiş. En güzel manzara da onda. Geçmişe takılıp kalmak istemediğinden olsa gerek gözlerimizi de önüne almış. İnsan vücudunun %2 ‘si kadar olmasına rağmen ,geriye kalan %98’i yönetiyor. Yönetim kurulu başkanı gibi yani. Ekonomiye yön veren beyindir,çünkü satın alma kararı beynimizde oluşur. Siyasete yön veren beyindir, çünkü oy verme kararı beynimizde oluşur. Kiminle çıkıp kiminle evleneceğimizin kararı da beyinde veriliyor. Sağlımıza yön veren de beyindir,çünkü hastalıkların çoğu zihinsel kökenlidir. Huzur beyinden gelir. Mutluluk ve başarı da. Beynimizi bilinçli kullanmak için geç kalmış sayılmayız . Aksansız yabancı dil konuşma gibi birkaç beceri hariç, beynimiz hayatımız boyunca kendi kendini yapılandırma özelliğine sahip. Diğer bir ifadeyle beynimize “format atmak” için hiçbir zaman geç değil. Hangi beyin makbuldür diye soracak olursanız onu da söyleyeyim. Buruşuk beyin makbuldür. Çünkü beyin ne kadar buruşuksa o buruşukluklar bizi akıllı yapıyor.
Hemen size bir soru sorayım?
Üç dilek hakkınız olsa ne dilerdiniz?
Kolay soru kabul edin. Hayatınız boyunca birçok kereler cevaplamışsınızdır. Sizin cevabınızı maalesef duyamıyorum ama 8 yaşındaki Ege’nin verdiği cevabı sizinle paylaşmak istiyorum:
BEYİN GELİŞTİRME MÜDÜRLÜĞÜ
Beynimiz sulanır mı, kurur mu?
Beynin %80’i suyla kaplıdır. Yediğimiz ve içtiğimiz şeyler, ruh halimizi ve düşüncelerimizi doğrudan etkiler. Beyin vücudumuzda %2 yer kapladığı halde harcadığımız kalorinin %20’sini tüketir. Beynimiz çalışırken kullandığı iki temel yakıt glikoz ve oksijendir. Glikoz şekerin özel bir versiyonudur .Ancak glikozu çok çikolata ve şeker yiyerek elde edemeyiz. Olgunlaşmış meyvelerden elde edilen glikoz beyin dostudur.
Yoğun oksijen ihtiyacını gidermek için de doğru ve kaliteli nefes almamız gerekiyor. Eski medeniyetlerin bir çoğunun deniz kenarında kurulma sebebi belki de budur. Beynin diğer oksijen kaynağı da sudur. Suyun içindeki oksijenden yararlanmak için günde 1,5-2 litre su tüketilmesi önerilmektedir. “Beynim sulandı” ifadesi de pek anlamlı değil bu durumda. Tersine beyin susuz kaldığında ,stres seviyesi artar,düşünceler dağılır, dikkat seviyesi düşer. Yani beynimiz sulanmaz, beynimiz kurur!
İtiraf :Maalesef ben de gün içinde yoğunluktan su içmeyi unutanlardanım. Masama sürahide su koyarak su içmeme problemimi çözdüm. Diğer bir yol da siz istemeden size düzenli su getirilmesini istemenizdir.
BEYNİ DOĞRU ÇALIŞTIRMA KILAVUZU
GARANTİ KAPSAMI DIŞINDA KALAN HATALI KULLANIMLAR
Öncelikle birey olarak kendimizi geliştirmeye ve daha çok düşünmeye ihtiyacımız var. Her şey düşünmeyle başlar ve beynimizi keşfetmeyle.
BİZ KENDİMİZİ GELİŞTİRDİKÇE DÜNYA DAHA GÜZEL OLACAKTIR.
İyi bir kafaya sahip olmak yetmez, onu nasıl kullanacağını da bilmeli insan - DESCARTES