Makaleler

Paradigma Değiştirmek

Bir sempozyumda konuşmacıyı dinlemeye gelen annesi, arka sırada oturan 2 kişinin toplantı boyunca sürekli konuştuklarını görerek, çok öfkelenmiş ve oğlumu küçümsüyorlar diye çok üzülmüş. Yemek molasında oğluna, “şunların kafasına çantamı indiresim geliyor” demiş. Oğlu; "anne o adam Finlandiyalı, burada simultane tercüme yok, mecburen tercümanı yanına oturttuk" demiş.

Havaalanında aktarma yapmak isteyen yaşlı bir hanım, uçağının 2 saat gecikmeli olduğunu öğrenince, dergiler ve bir kutu kurabiye alarak bekleme salonuna geçmiş. Yanındaki sehpaya da dergileri ve kurabiye kutusunu bırakarak, okumaya dalmış. Bir ara bakmış ki, yanındaki koltuğa oturan adam, sehpadaki kurabiye paketini açıp yemeye başlamış. Kurabiyelerin kendisine ait olduğunu hissettirmek isteyen kadın, adama dik dik bakmış. Hatta canı o an istemediği halde, kutudan bir kurabiyeyi ağzına atmış. Her halde kurabiyelerin sahibinin kim olduğunu artık anlamıştır diye düşünürken, adam bir tane daha ağzına atmaz mı? Hemen kadın da bir tane daha atmış ve bir yarışma başlamış, adam bir tane, kadın bir tane. Sonuçta kutuda tek kurabiye kalmış, adam onu hızlıca kaparak ortadan bölmüş ve gülerek kadına ikram etmiş. O sırada, kadının uçağının alana indiği anonsu duyulmuş ve işlemler için kadın bankoya gitmiş. Pasaportunu çıkartmak için çantasını açtığında, ne görsün; kendi kurabiye paketi, hiç açılmamış olarak çantasında durmuyor mu?
Meğer, bunca zamandır adamın kurabiyesini yiyormuş. Tabii çok utanmış ama, artık iş işten çoktan geçmiş.


Başkalarının düşünce ve davranışları hakkında hüküm verirken veya şirket içi bir problemle karşılaştığımızda , elimizdeki veriler çoğu zaman yeterli olmuyor. Davranışların nedenini bilmeden çok yanlış yargılara varabiliyoruz.
 

Karşılaştığımız sorunları, o sorunları yarattığımız düşünce düzleminde kalarak çözemeyiz.
 

Çoğumuzun zaman zaman yaptığı gibi, "sorunların içinde kaybolmak" yerine, paradigma değiştirmeyi başarıp, sorunlara farklı biçimde yaklaşabilenler, o sorunu aşma şansını da yakalıyorlar. Zaten kişisel sorunlarımızı dostlarımızla paylaşmamız ve şirket içi körlüğü aşmak için dışarıdan danışmanlık hizmeti alınması da bu yüzden…

ÇÖZÜMSÜZ gibi gördüğünüz sorunlar konusunda PARADİGMA değiştirmenin önemi çok büyüktür. Aslında iş ve özel yaşantımız dahil  hayatımızı güzelleştiren her şey bizim kendi davranışlarımızdır.
 

HATA SIRADAĞLARI ÜRETMEK
 

Bir şirket, kendisini büyük bir kriz içerisinde bulup kontrolden çıkmaya başladığı zamanlarda, geçmişe doğru baktığında; çoğunlukla birden fazla hata ile karşılaşır. İster ciddi bir ürün tasarım hatası, isterse rakipler ve değişen piyasa şartları hakkında yapılan büyük stratejik bir hata, sebep ne olursa olsun; büyük krizler kendiliğinden ortaya çıkmazlar. Bunların çoğu, çoklu hataların bir sonucu olarak meydana gelirler.
 

Bazı firmalar (ki bunlar sürekli en iyi yönetilen şirketler listesinde de yer almaktadırlar)  yanlış adımlardan kaçınmayı başarabilmektedirler.
 

Bu şirketler:

• Hata biçimlerini önceden tespit edecek bir sistem oluşturmakta ve bundan gelecek verilere güvenmektedirler.
• Kurumları içerisinde ve güvendikleri kurum dışı kaynaklar ile iletişim kurmakta ve bunlardan samimi tavsiyeler istemektedirler.
• Hataların olası zararlarını küçümsememektedirler.
• Akla gelmeyecek şeyleri göz önüne almaktadırlar.
• Ne pahasına olursa olsun müşteriyle kurdukları ilişkileri korumaktadırlar.
• Edilgen davranmamaktadırlar; kötü bir durum kendi kendine ortadan kalkmayacaktır. 

Hatayı nerede yapıyoruz?

• Miyopluk : “Biz her zaman her şeyi doğru biçimde yaptık; piyasada görmekte olduğunuz değişimler de aslında gerçek değildir.”
• Kibir :  “Aslında rakiplerimizden çok daha uyanık ve iyi olmamızdan ötürü ödüllendirilmeyi hak ediyoruz; onlar daha bizi bile anlamıyorlar.”
• Benmerkezcilik : “Çalışanlarımızın fikirlerini duymak isteseydik sorardık. İşini yap ve sesini kes çünkü senden daha tecrübeli olan üstlerin her şeyin en doğrusunu bilirler.” 

Bugün hiçbir şirket bu kültürel aşırılıkları kaldıramaz. Dinleyebilme, öğrenebilme, risk alabilme ve hataları yönetebilme becerileri, ŞİRKET KÜLTÜRÜ OLARAK ÖZÜMSENMELİDİR. Hatalar elbette olacaktır. Problemler kendiliğinden oluşmadığı gibi kendi kendine de çözülmez. Sorunlar katlanarak çoğalmadan önce tespit edilebilir ve paradigma değiştirerek daha çabuk çözülebilir.
 

 “Ya bir yol bul, ya bir yol aç, ya da yoldan çekil.”
Konfüçyüs