Sarı İnek Sendromu

Anadolu’nun bir köyünde yaşayan fakir köylünün elindeki tek varlığı sarı inektir. Baba her sabah sarı ineği sağmak için ahıra gitmek zorundadır. Zira evin tüm geçimini inekten sağacağı sütü satarak sağlamaktadır. Her sabah olduğu gibi o sabah da ahıra gider. İneği sağmaya başlar. Bir yandan da aklında ineğin sütünü sattığında eline geçecek para vardır. Koca kova dolar, taşmasına bir parmak kala, sarı inek kafasını çevirir. Köylünün gözünün içine bakarve  kovaya tekmeyi atar. Köylünün ihtiyacı olan tüm süt yerlerde. Köylü çıldırır sinirden. Bu olay birkaç kez yaşanır. Ne zaman baba dalıp sarı ineği fazla sağsa, sarı inek tekmeyi basmakta tereddüt etmez.

Yukarıdaki hikaye gerçek bir hikayedir. Uzunca süredir görmediğim sevgili bir büyüğümün ziyaretine gitmiştim. Orada yeni tanıştığım bir ağabeyimizin ağzından bu hikayeyi dinleme mutluluğuna eriştim. Hikayedeki baba da kendi babası imiş. O sarı ineğin sütü satılarak büyümüş, okumuş, şimdi hali vakti yerinde, firma sahibi olmuş.  Babasının   “Sarı ineği unutma ve benim durumuma düşme”  nasihati dahiç aklından çıkmamış…
 

Yeni yıl yazıma, sarı ineğin hikayesini anlatarak başlamak istedim. Zamanın hızla geçtiğini herkese aynı anda hatırlatan en önemli mihenk taşı sanırım yılbaşı oluyor. Yeni bir sayfa açmak için harika bir bahanedir yeni yıl… En değerli hazinemiz zaman ve verdiğimiz kararlar bizi diğerlerinden ayrıştırıyor.

ZAMAN VE ENTROPİ
Entropinin en basit tanımı şudur: “Kainatta her şey, kendini minimum enerji ve maksimum düzensizliğe çekmek ister.”


Yani her şey ama her şey dağılma ve bozulma eğilimindedir. Dalından koparılmış bir elma giderek bozulmaya başlamasını buna örnek verebiliriz. Hatta dalından koparmasanız da bir süre sonra elma düşüp toprağa karışacak ve bozulacaktır. Oysa bir zamanlar tüm düzenliliği ve fonksiyonelliğiyle mükemmel bir elmaydı. Onu yiyebilir ve onun size verdiği minik de olsa enerjiyle metabolizmanızı besleyebilir ve kendinizin düzenini koruyabilirdiniz.

Entropiyi zaman ekseninde ele almak gerekir. Bir vazo kırıldığında onu tekrar eski haline getiremezsiniz. Yani düzenli olan vazo entropiye uğramış ve düzenini kaybetmiş, düzensiz olmuştur. Geri de alamazsınız.

İnsan da kurtulamaz. İnsanlar da aynı elma gibi bozulma eğilimindedir. Giderek hem fiziksel olarak hem de düşünsel olarak dağılırız. Duygularımız bile entropiye uğrar.

Severiz, sevdiğimizde sanki hayatın anlamını bulmuş gibiyizdir. Sanki hayatta doğru yer ve doğru zamanda, tam da olması gereken yerdesinizdir severken. Hayatınızı düzenli hissedersiniz, doğru hissedersiniz. Ama bir süre sonra sebepsiz yere ya karşınızdaki ya da siz düzeni bozmak istersiniz, nedensiz yere kavga edersiniz, entropiye uğrarsınız. Odanızı toplarsınız, bozulur. Çiçek yetiştirirsiniz, solar. Mutlak sonu getiren entropidir.

Peki entropi ve zaman arasındaki ilişki nedir?… Sihirli soru bu. Zaman yüzünden mi her şey entropiye uğrar? Yoksa entropi mi zaman olgusunu / algısını yaratmıştır? Hayatımızı güzelleştiren asıl olan; kendi kararlarımız ve zorluklar karşısındaki tutumumuzdur..

Karşımıza çıkan fırsat ve tercihler karşısında seçilen her yol doğru yoldur.Hayatta en kötü şey ise bir şey yapmamaktır. Asıl olan hayata devam edebilmek ve hata yapmayı ve yeniden başlayabilme gücünü içimizde hissetmektir.

Zugzwang, derin anlamlar taşıyan bir satranç terimidir. Satrancın sonsuz ihtimalli bir oyun olduğunu düşünürsek;zugzwang denen kavram tüm ihtimallerin tükendiği bir anı ifade eder. Satranç oynadığınızı düşünün ve bir hamle yapmak zorundasınız ve yapacağınız hamle size oyunu kaybettirecektir. Zira bütün hamleler tükenmiştir ve yapabileceğiniz tek hamle; aynı zamanda kaybetmenizi sağlayacak hamledir. Sıra sizdedir ve karşı tarafa devretme şansınız da yoktur . Ya oynarsınız ya da sonsuza dek o tahtanın başında beklersiniz. "Ben oynamıyorum bu hamleyi" deme şansınız yoktur. İşte böyle bir durumda bile yola devam etmemiz, kendimize güvenmemiz ve hayata asılmak çok önemli.

İşte yılbaşının bana göre anlamı da tam olarak budur. Hayata gülümseyerek pozitif enerjiyle devam etmek…

Yeni yılda; yardımlaşma, iyi niyet, dostluk, barış, sağlık, huzur, sevgi, mutluluk, sabır, hoşgörü ve başarının hep sizlerle olmasını diliyorum…