Yavaş Yaşamak

ÇOK HIZLI YAŞIYORUZ …
Ömrümün en hızlı yazı bu yıl geride kaldı. Ne olduğunu anlayamadan Eylül ayı geldi. Oğlum hazırlığı bitirip Lise 1’e başladı. Boyu bu yaz annesini geçti. Her şey bir anda oldu. Tatile bile gidemedim yoğunluktan. Günü ne kadar planlı da yaşasak bir de meşhur İstanbul trafiğimiz var tabii. Tek yavaş giden o idi . hatta gitmeyen, doğrudan öylece duran.

Hayatı gerçekten çok hızlı yaşıyoruz. O kadar hızlı yaşıyoruz ki bizce çok önemli olan anları kaçırıyoruz, ihmal ediyoruz. Çocuklar da büyümese yılların nasıl geçtiğini anlayamayacağız nerede ise copy-paste bir yaşam. Eşimize, çocuğumuza, arkadaşlarımıza en önemlisi de kendimize  yeterince vakit ayırmıyoruz.  Bir de klişe “çok yoğunum, kusura bakma” lafı var ki bence hükümsüzdür.


Üstelik bu durum sadece bu günün problemi değil. Bakın M.Ö. 2000 li yıllarda yazılmış bir tapınak yazıtındaki ifadeler bu gün ilaç kadar ihtiyacımız olan nasihatler içeriyor:


Tanrım beni yavaşlat !
Aklımı sakinleştirerek kalbimi dinlendir... Zamanın sonsuzluğunu göstererek bu telaşlı hızımı dengele... Sinirlerim ve kaslarımdaki gerginliği , belleğimde yaşayan akarsuların melodisiyle yıka , götür... Uykunun o büyüleyici ve iyileştirici gücünü duymamda yardımcı ol...


Beni yavaşlat Tanrım ve köklerimi yaşam toprağının kalıcı değerlerine doğru göndermeme yardım et. 


YAVAŞ YAŞAMAK

Her şey İtalya'da ortaya çıkan yavaş yemek (slow food) fikriyle başladı. Giderek yaygınlaşan hızlı yemek (fast food) ve hızlı yaşam alışkanlığına karşı, yöresel yemek türlerinin azalmasını önlemek ve insanların yedikleri yiyeceklerin nereden geldiğine, lezzetine duydukları ilgiyi tekrar arttırmak amacıyla, 1989 yılında başlatılan bu akım şu üç temel ilkeyi benimsiyor: Küçük, basit ve sürdürülebilir olma.


Ancak bu akım daha sonra basit bir girişim olmaktan çıkıp yavaş, dikkatli, doğru ve keyifli yaşam prensibine dönüştü. Bu fikir gündelik hayatımızdaki
birçok işte uygulanabilir.
 

HAYATI DEĞİŞTİREBİLECEK YAVAŞ AKIMLAR

Yavaş Şehirler
Yine yavaş yemek fikri üzerinden gelişen Yavaş Şehirler akımı da İtalya'da başladı. Der Spiegel'e göre, Yavaş Şehirler, küçük kentlerin yerel değerlerini korumalarını ve bunun için de bir takım kurallara uymaları gerektiğini savunuyor. Yavaş Şehir bildirisi, gürültü kirliliğini ve trafiği kesmek, yeşil alanları ve yaya bölgelerini artırmak, yerel üretim yapan çiftçilerle bu ürünleri satan dükkan ve lokantaları desteklemek ve yerel estetik öğeleri korumak gibi, 50’den fazla taahhüt içeriyor. Yavaş Şehir olarak adlandırılmak ve salyangoz logosunu kullanabilmek için de, şehrin önce kontrol edilmesi, daha sonra da dedektifler tarafından düzenli olarak denetlenmesi gerekiyor. 

Bu kentlerde süpermarket zinciri ya da McDonald's aramak anlamsız.

Türkiye’de Seferihisar ile başlayan bu harekete, 2011 yılında yeni eklenen şehirlerimiz ise Gökçeada, Akyaka, Taraklı ve Yenipazar. İstanbul’da yaşanlara özellikle duyurulur. 


Yavaş Tasarım

Gastronomi kökenli atası gibi, yavaş tasarım da tamamen dizginleri biraz geriye çekerek, işleri, sorumluluk bilinciyle ve daha iyi yapabilmek için biraz zaman ayırmakla ilgili. Bu sayede hem tasarımcı, hem satıcı, hem de kullanıcı bu işten keyif alabiliyor.

Yavaş yemekte olduğu gibi, burada da işin özünde yerel malzeme kullanımı, sosyal ve çevresel yükümlülüğü de göz önünde bulundurarak, malzemeyi bir araya getirmek ve üretmek amaçlanıyor. Hepsinden önemlisi, yavaş tasarım hareketi, büyük bir hızla yaşamakta olduğumuz 21. yüzyılda, gündelik hayatın temposunu kontrol edebilmemiz için, tasarımların özenli, sistemli ve yavaş üretilmesinin ve tüketilmesinin önemini vurguluyor.


Yavaş Ev

Yavaş Ev (Slow Home) önerisinin sahibi, mimar John Brown. "Ucuz ve kolay ama bir o kadar da yetersiz ve sıkıcı olan banliyö hayatı, tıpkı hızlı yemek (fast food) gibi giderek yayılıyor," diyen Brown Yavaş Ev akımı hakkında şunları söylüyor: "Adını, yemek endüstrisinde bir tepki olarak gelişen yavaş yemek hareketinden alan bu akım; insanların, yedikleri yiyecekler hakkında bilgi sahibi olmasını destekleyen yavaş yemek hareketine benzer bir yolla, kişilerin tek bir kalıptan çıkmış gibi görünen ve birbirinden hiçbir farkı olmayan evlerin hızlı dünyasının bir adım gerisinde durup, tasarımlar hakkında bilgi sahibi olmalarını sağlıyor." John Brown ideal yavaş evi bulmak için 10 aşamaya dikkat edilmesini öneriyor. Bu aşamalar arasında, yerellik, yeşillik, küçüklük ve sadelik de var.
 

Yavaş Seyahat (Slow Travel)

İsveç'te başlayan yavaş seyahat hareketi kapsamında, bu yaz 8.000 tren seferi sözleşmesi yapıldı. Tren seferlerinin biletlerini sadece hevesli, ekonomik seyahat meraklıları değil, uçma korkusu yüzünden şimdiye kadar hiçbir yere gidememiş olan kişiler ve çocukluklarındaki uzun tren yolculuklarının nostaljisini yaşamak isteyenler de aldılar.

Orhan Veli’nin sevdiğim şiiri ile yazıyı bitirmek yerinde olur.
 

BİRDENBİRE

Her şey birdenbire oldu.
Birdenbire vurdu gün ışığı yere;
Gökyüzü birdenbire oldu;
Mavi birdenbire.
Her şey birdenbire oldu;
Birdenbire tütmeye başladı duman topraktan;
Filiz birdenbire oldu, tomurcuk birdenbire.
Yemiş birdenbire oldu.

Birdenbire,
Birdenbire;
Her şey birdenbire oldu.
Kız birdenbire, oğlan birdenbire;
Yollar, kırlar, kediler, insanlar...
Aşk birdenbire oldu,
Sevinç birdenbire.