Önünde duran kalıp tekliflerine bir kez daha baktı. Aynı kalıpla ilgili tekliflerdeki fiyat farkının bu kadar fazla olmasına anlam veremiyordu . Bir daha baktı. 10.000 TL , 15.000 TL , 20.000 TL . Hangisi doğru hangisi kazıkçı, en ucuz veren yoksa iş görmez uyduruk mu? İşin içinden çıkamadı. Bir şeyler yanlış olmalı diye aklından geçirdi.
Problemin ana kaynağı aslında kalıp teklifleri toplanırken sadece parça 3D data vermemizden kaynaklanıyor. Nasıl bir kalıp istediğimiz ile ilgili hiçbir bilgi vermemişiz. Oysa kalıp teklifi istenirken en azından ;
Yıllık üretim ihtiyacımız , istenen kalıp garanti baskı adedi , ürün hammaddesi , istenen göz sayısı , yolluk tipi , kalıp malzemeleri ve sertlik, ısıl işlem tipi istenmelidir. Bu detaylar kalıp maliyetini doğrudan etkileyen temel unsurlardır.
Bu detayları vermediğimizde her kalıpçı kendi kafasına göre kalıbı oluşturacak ve ona göre fiyat teklifini sunacaktır.
Firma seçimi tamamlandıktan sonra sözleşmeye eklenecek kalıp teknik şartnamesi ise kalıbın imali ve kalıp seri üretime geçtiğinde gerekli olan tüm detayları ( yüzey kalitesi,iticiler ,soğutma sistemi ,kalıbın basılacağı enjeksiyon makine bilgileri ,kolon aralığı,flanş çapı v.s.) en ince ayrıntısına kadar kapsamalıdır. Artık sürprizlere hayatımızda yer yok.
Kalıp sözleşmesi ve kalıp teknik şartnamesi kalıbın hikayesini baştan yazmamızı sağlar.Temel olarak kalıbın anayasasıdır. Bir firma sağlıklı bir büyüme ve yönetim için bütçe hazırlar, yıl içinde bütçe disiplinine göre hareket eder,hedefleri yakalama hedefi ile işlerini planlar. Kalıp imali de ciddi bir iştir. Basit bir satınalma operasyonu değildir.
Basit bir örnek vermemiz gerekirse aynı parça için ;
Hiçbir şey demedik ve kalıpçı parçayı basit gördü ,lokmasız doğrudan hamiline işlenen örneğin impax supreme malzeme ile kalıbı imal etmeye karar verdi ve teklif hazırladı. Diğer kalıpçı ise biraz titiz kalıpları yıllardır hep lokmalı yapar , firma tanınmış ve yüksek adet üretilecek problem olmasın dedi , tam sulu , sıcak yolluklu kalıp teklifi çıkardı. Aynı parça için kim yaparsa yapsın buyurun iki farklı fiyat .Kalıpçının suçu yok.
Çalışma şeklimiz ve ihtiyaçlarımız ne kadar farklı da olsa , kalıp şartnamesi olmadan teklif almamayı ve kalıp sözleşmesi imzalamamayı öğrenmeliyiz.
ÜRETİRKEN ZARAR EDİYORUM ?
Yüzbinlerce ,milyonlarca adet üretilecek parçalarda ise asıl önemli olan konu ; kalıp maliyeti değildir. Kalıp sözleşmelerinize baskı zamanı şartı koymalısınız. Mevcut parçalarda iyileştirme veya idame kalıp imalinde hedef koyma daha kolaydır ,sözleşmeye baskı zamanında iyileştirme şartı konmalıdır. Yoksa kalıp her fazladan çalıştığı saniyeler boyunca farkında olmadan sizden çalar. Farkına bile varmazsınız. Üstelik bunu yıllar boyunca yapar. Yıllar evvel yaptırdığınız kalıp şu anda çalışıyor ve paranızı çalıyor. Buna izin vermeyin.
Tam olarak nasıl bir kalıba ihtiyacımız olduğunu bilmeliyiz. Senede 5 milyon adet basacak kalıpla ,5.000 adet basacak kalıp farklı dünyaların insanları gibidir. Tam ihtiyaç duyulan kalitede kalıp yaptırmak ise bizi rekabetçi yapar. Güç bilgiden gelir. Gereksiz yere çok çok iyi kalıp yaptırmamayı da öğrenmeliyiz. Özellikle düşük adetli üretimlerde yatırım başa baş noktasının yakalanmasında en büyük maliyet genelde kalıptır. Doğru kalıp kalite seviyesi ve kalıpçı seçimleri ile maliyetlerimizde harika tasarruflar yaptığınızı göreceksiniz.
Bir parçadan bugün için kar ediyor olmanız ürün tasarımının doğru ve kalıbının iyi olduğu anlamına gelmez. Mutlaka yarın biri gelip sizi yerinizden edecektir. Düzenli aralıklarla ürün maliyet kontrolü yapılmalı ve maliyet muhasebesi sistemine geçmeliyiz. Maliyetine hakim olamayan pazara hakim olamaz,rekabet edemez.
Özellikle maliyetlerin bu kadar önemli ,rekabetin bu denli kıyasıya yaşandığı kriz sonrasında her zamankinden çok çalışmalıyız. Kalıbın doğru çalışması ve doğru parçayı elde edebiliyor olmak artık meziyet değil. Bu trend , kriz öncesinde hatta onlarca yıl öncesinde kaldı. Artık en baştan kalıbı tanımlamalı , ürün ve kalıbın istenen maliyette parça üretebilir olduğundan emin olmalıyız.
En büyük hata ürün tasarım süreci, prototip, patent, kalıp imalatı ve seri üretimi ayrı ayrı ele almamız ve zamanı geldiğinde üzerinde çalışmaktır. Bu çalışma şekli artık geride kalmalı. Farklı olmalıyız .Artık çalışma tarzımızı değiştirmeliyiz. Projeyi bir bütün olarak tek elden yürütmeliyiz. Yeni tasarımlara satış ekibi ve politikaları da en baştan dahil edilmelidir.
Kendi dünya krizini yaratan ,kötü yönetilen, firma haline gelmeden değişmeliyiz. Hep beraber her şeyi değiştirmeliyiz.