- Nuh Peygamber gemisini ne zaman yapmaya başladı?
- Yağmurdan önce!
Amerika’da en büyük 500 kuruluşun tepe yöneticileri arasında yapılan bir araştırmaya göre, yöneticilerin %89’u krizin ölüm ve vergi gibi kaçınılmaz bir olgu olduğunu kabul etmektedirler. Ancak %50’si hazırlanmış bir kriz planı bulunmadığını belirtmektedir. Kriz planı olan işletmelerin kriz sürecinin, kriz planı olmayan işletmelerden daha kısa sürdüğü ortaya konmuştur.
Ülkemizin krizleri bitmez. Ömrümüz krizlerle geçti, anlaşılan o ki yeni dünya düzeni ile birlikte artık sürekli ve düzenli gelen irili ufaklı krizlerle yaşamaya gayret ediyorduk, bundan sonra krizlere şerbetli olmak için evrim geçirmemiz gerekecek. Malum Türkiye’deki çoğu firmanın neredeyse kriz planı olmadığı yani gemilerini yağmurdan önce yapmadığını biliyoruz.
Krizi bir fırsat olarak görmek gerek. Zaten başka çare de yok !
Kriz dönemlerini fırsat olarak değerlendirenler çok nadirdir. Başka neler yapılabilir;
İndirim yapmayın, reklam harcamalarını kesmeyin, deneme ürünleri verin, anahtar ürünlerin pazara girişini hızlandırın, farklı tanıtım kanallarına yönelin, yeni müşteri kazanmaya değil, mevcut müşterileri elinizde tutmaya çalışın…
Kriz hem bir tehdit hem de bir fırsattır. Her kriz yeni kazananlar ve yeni kaybedenler doğurur. Kazanan şirketlerin en önemli özelliği, en iyi müşterilerini ellerinde tutabilmeleri. Kriz dönemlerinde şirketlerin en değerli varlıkları sermayeleri değil, müşterileridir . “Bir kriz sırasında müşteriler kolayca unutulabilir. Ancak bu, kaybedenlerin yaptığı en büyük hatadır” .Müşterilerin böyle dönemlerde en büyük sıkıntısı, kendilerini daha “fakir” hissedip güven kaybetmeleri olgusunun ön plana çıkması, bu nedenle çok daha dikkatli seçimler yapılmaya başlanıyor. Bu noktada bir şirket için en önemli unsur, müşterilerin değişen ihtiyaçlarını anlayabilmek.
Böyle dönemler, pazara yeni ürünler sunmak için büyük fırsat dönemleridir. Kriz dönemleri, yeni fırsatların düşünülmesi ve cesur hamlede bulunma zamanıdır. Rakipleriniz kendini geri çektiği için, pazarda yenilikçi ürünler için önemli bir boşluk doğuyor. Rakiplerinizin dikkati dağılmışken pazara değerli yenilikler getirin. İnovatif yeni ürün tasarımlarını zamanında ve hızlı pazara sunmak her zamankinden daha değerlidir. Zira bu dönemde nakit kraldır ve doğru ürünün doğru zamanda gecikmesiz satışa geçerek firmaya katkı sağlaması önemlidir. Özellikle müşterilerin aynı ihtiyaçlarını görebilecek, daha az fonksiyonel ama çok daha uygun fiyatlı ürünleri bu dönemde hayata geçirilebilmeliyiz. Örneğin bir otomotiv firması için kriz dönemleri hybrid araçlarını pazara sunması için bulunmaz bir fırsat. Çünkü yakıt tasarrufu ile öne çıkan bu araçlara talebin en çok artabileceği dönemler, insanların tasarruf yapma eğiliminde olduğu zamanlardır. Aynı şekilde büyük araçlar yerine, küçük araçların ön plana çıkacağı bu dönem, krizden yakınan otomobil firmaları için aslında önemli bir yeni pazar anlamına geliyor. Bu dönem, bir teknoloji firması için, daha az fonksiyonel ama uygun fiyatlı ürünleri pazara sunmak için de kaçırılmayacak fırsat. Sadece belli temel fonksiyonları olan düşük fiyatlı cep telefonu stokları böyle dönemlerde rahatlıkla eritilebilir. Bu örneklerden yola çıkarak siz de kendi sektörünüzde iş yapacak ürün gamınızda olmayan yeni ürün tasarımlarına yönelmelisiniz. Her zaman inovatif doğru ürün size yol aldırır.
Anahtar ürünler bulun
Kriz dönemlerinde yapılabilecek en büyük hata ise indirim kampanyalarına gitmek. Böyle dönemlerde yapılacak indirim hem marka değerine zarar verir, hem de zaten iyice düşen kâr marjlarını tamamen ortadan kaldırır. Kriz dönemlerinde uygulanacak fiyat stratejisi, dikkat çekici fiyat noktalarına odaklanmak olabilir. 1.99 veya 99 TL gibi fiyatlar dikkat çeken uygulamalar.
Kriz dönemlerinde şirketler, pazarlamaya her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyar, yapılan en büyük yanlışlardan biri de pazarlama faaliyetlerinden vazgeçilmesidir. Reklam, tanıtım ve pazarlama faaliyetleri konusunda maliyetleri düşüren ve etkinliği olan internet kullanımını öne çıkarabiliriz.
“Kriz dönemlerini fırsata çevirme”nin en önemli yollarından biri de yeni pazarlara girmektir; tabii ki doğru pazarı görebilmek şartı ile… Mesela “Şu anda finansal krizle boğuşan Rusya’ya girerseniz, tabi ki ‘krizde kaybedenler’ arasında olursunuz.
GEMİ BATARKEN DİREKLERİ BOYAMAK ..
Gemi batarken direkleri boyamak ; daha önemli sorunlar varken gereksiz işlerle, ayrıntılarla uğraşmak durumunu anlatır.
Ancak bazen de düşünmeden verilen iş sadece yapılması gerektiği için de yapılabilir... O işi yapmak için ortam uygun olmasa bile. Önümüzdeki günlerde iç disiplinimizi yüksek tutup iş disiplinimizi devam ettirerek çevremize örnek olup pozitif enerji yaymak gerekiyor. İnsanın kendine saygısı bunu gerektiriyor. Her zaman pozitif olmak gerekiyor.
Titanic filminde üç sahne vardır; birincisi geminin orkestrasındaki kemancı/şeftir... bütün arkadaşları kaçtığı halde o kalıp görevini yapmış, insanların moralini düzeltmeye uğraşmıştır. ikincisi kaptandır... kaptan köşkünü su basarken onun yaptığı şey ne olmuştu? gemiyi yönetmek istercesine iki eliyle sıkı sıkı dümene sarılmıştı... üçüncüsü pek hazindir... geminin mimarı... büyük salonda etrafta kaçışanlar arasında o sadece durmaktadır... belli ki gemiyle gömülmeyi beklemektedir. saatine bakar, bir de oradaki büyük bir masa saatine bakar, masadaki saatin yanlış olduğunu görünce de saati tekrar ayarlar...
Gemi battığı halde hala müzik çalan müzisyen.
Kaptan köşkünü sular basarken dümene sarılan kaptan.
Gemisi batarken içerdeki saatleri ayarlayan mimar...
En değerli kaynağımız çalışanlarımızdır. Önümüzdeki zor dönemde insan kaynağımızı elimizde tutmak , motive etmek en önemli görevlerimizden biri olmalıdır.