Psikolojik etkilerine göre renkler sıcak ve soğuk olarak sınıflandırılır. Sıcak renkler, dalga boyu yüksek olan sarı, kırmızı ve turuncudan oluşur. Bunun yanı sıra dalga boyu daha düşük olan soğuk renkler ise mavi, mor ve yeşildir. Sıcak renkler daha çabuk algılanabildikleri ve görsel düzen içinde görünebilir olduğu için bize yakın olma hissi uyandırır. Sıcak renkler, izleyeni uyarır ve neşelendirir. Fiziksel gücü, enerjiyi, dinamizmi arttırır, metabolizmayı hızlandırır; fazlası ise heyecan, yorgunluk, şiddet, saldırganlık ve konsantrasyon güçlüğü yaratabilir. Örneğin, Amerikan otomobil kuruluşu, kırmızı renkli otomobil kullananların diğer renklerde araç kullananlara göre daha fazla kaza yaptıklarını belirlemiştir.
Soğuk renkler ise yatıştırıcı ve dinlendiricidir; güven, huzur, üretkenlik, sorumluluk, düzen, ferahlık, barış, özgürlük gibi duyguları çağrıştırır. Düzeni ve rahatlık duygusunu çağrıştırması nedeniyle resmi giysiler ve üniformalarda mavi renk tercih edilir.
Işığın tamamen yutulduğu ya da yansıtıldığı birer renksizlik durumu olan siyah ve beyazın ise meydana getirdiği bazı psikolojik çağrışımlar söz konusudur. Siyah, güç, tutku, otorite, ciddiyet, resmiyeti temsil ederken; beyazın temizlik, saflık, istikrar, teslimiyet gibi çağrışımları söz konusudur. Gelinlik ve hemşire giysilerinin beyaz olması bu masumiyet, arılık ve hijyen duygusuna dayanır.
Endüstriyel ürün tasarımında rengi , ürün-kullanıcı ilişkisini yapılandıran, ürünün malzeme ve fonksiyon özelliklerini yansıtan bir faktör olarak kullanmaktayız. Tasarımın şekli renkten daha etkin bir iletişim aracı olarak öne çıksa da renk tasarımı tamamlar. Renk tasarımı zayıf ürün sıradanlaşır.
Ayrıca renk, biz tasarımcıların estetik anlayışının ve tasarımcı olarak kimliğinin, vermek istediği tasarım felsefesinin aktarıcısıdır. Ünlü tasarımcı Rietveld’in kırmızı-mavi sandalyesi, yalınlık ve saf renklere dayalı bir evrenselliği anlatan ve düzlemlerdeki renk farklılığının her birleşimin yapısal özelliğine dayanılan bir tutumun ifadesidir.
Bunun yanı sıra, renk kullanıcının dürtülerini harekete geçiren, performansını etkileyen bir uyarandır. Uzun yıllar kanı çağrıştırması nedeniyle kırmızının tıraş bıçaklarında kullanılmaması, hız özelliğiyle ön plana çıkan otomobillerde özellikle kırmızı rengin tercih edilmesi örnek verilebilir.
Grafik tasarım uygulamalarında, ürün ambalajlarında ve tanıtımında, web sayfalarında renk, önemli bir görsel iletişim unsurudur. Renkler, ürün, marka, logo, ambalaj, reklam gibi pazarlama iletişiminin öğeleri açısından da önemlidir. Reklam uygulamalarında ürünün fark edilme ve tanınmasını sağlamak; okunaklılığın arttırılması, ürüne kişilik kazandırmak ve tanınmışlığını sağlamak, ikna gücünü arttırmak gibi noktalarda renkten yararlanılır. Örneğin temizlik amaçlı ürünlerin ya da diyet besinlerin mavi, yeşil tonlarında ambalajlarda sunulmaktadır.
Beyaz eşya sektöründe de beyaz renk dışında renkler kullanılmaya başlandı. Böylece kullanıcılar kişisel zevklerine ve yaşadıkları mekan tarzına uygun ürünleri seçebiliyor. Ürün böylece işlevselliğinin dışında evin bir parçası haline geliyor. Tasarım ve renk ile fark yaratılmış oluyor.