Günümüzde rakiplerimizle; dolayısıyla rakiplerin ürünleri ile baş etme, pazarda ayrışma, fark edilme ve katma değeri yüksek, kar marjı fazla ürünler için ne yapmamız gerektiğini hepimiz biliyoruz. Yeni bir ürün yani yeni bir tasarım… Genel olarak yapılan 7 temel tasarım hatasından kaçınarak bu amacınıza ulaşabilirsiniz.
1. AMATÖRLER TARAFINDAN YAPILAN TASARIMLAR
Ucuz fiyata tasarım adı altında modelleme yapan, firmalar ve freelance (bağımsız) çalışan kişilerden kaçınmak lazım. Zira tasarım yapmak ucuz bir süreç değil. İhtiyacımızı net olarak tanımlayıp, ona uygun tasarım yapacak, tecrübeli mühendislik firmalarını tercih etmeliyiz. Bazen de abartılı tasarım fiyatı veren firma ya da kişilerle de karşılaşabiliyoruz. Kuvvetli reklam bütçesi olan bir firma, isim yapmış bir tasarımcının adı ile ürünü satmayı planlıyorsa bu durum problem yaratmayacaktır. Ancak çok ciddi rakamlar ödendiğini bilmek lazım.
Ucuz olsun diye, bir firmada maaşlı çalışan tecrübeli tasarımcılarla çalışan ufak işletmeler de var. Bu tasarımcılar mesai saatleri dışında akşamları çalışarak, modelleme yapıyorlar. Ancak taşıma suyla değirmen dönmüyor tabii. Tasarım süreci, dinamik ve koordineli çalışmalar gerektiren bir süreç
2. TRENDE GÖRE TASARIM YAPMAK
Otomotiv ve beyaz eşya başta olmak üzere birçok sektörde ürünler birbirine benziyor. Ne zaman doğru bir tasarım diline sahip yeni bir ürün, son kullanıcı tarafından kabul görse ve çok satılsa durum kaçınılmaz. Hemen trendy oluyor. Rakip firmalar, trendy olan yeni ürünü biraz değiştirip yeni tasarım diye kendi ürünlerini çıkarıyorlar. Oysa tasarım her zaman için zamandan bağımsız olmalı. Her inovatif tasarım eşsiz ve orijinal olmalı ki, lisans ve patent konularında sıkıntı yaşanmasın. Uzun vadeli büyüme planını yönetirken, ürün gamı yönetimini de eş zamanlı olarak uygulamak çok önemli.
3-PATENT ARAŞTIRMASI YAPMAMAK
Daha geçen hafta çok satan bir elektrikli ürünün, benzerinin yapıldığını gördüm. Kalıplar dahil her şey tamam. Ancak ufak bir problem var. Patente takılmışlar. Satamıyorlar…
İstisnalar kaideyi bozmuyor ama patent firmaları da çok iyi destek veremiyorlar gibi geliyor. Çok çok iyi firmalar da var tabii. Ama ufak ve orta ölçekli kobiler patent firması seçerken, fiyat odaklı gidiyorlar. Öyle yapmamak lazım. Gerek patent araştırması yaparken, gerekse patent alırken, doğru koruma kalkanı için, doğru patent firmasını bulup partner firma mantığı ile yakın temas çalışmayı herkese öneriyorum.
4-TASARIMCININ İHTİYACA GÖRE DEĞİL, KENDİSİ İÇİN TASARIM YAPMASI
Belirli bir bilinirliğe ve müşteri portföyüne sahip, iyi tasarımcılarda görülebilen bir durumdur. İşin içinde biraz da kolaycılık vardır. İyi bir tasarım çizgisini yakalayan tasarımcı, sonraki çalışmalarında bilerek veya farkında olmadan bu çizgiyi sürdürür. Tabii bu durumla zamandan da tasarruf sağlanır. Aynı tasarımı birçok firmaya satan tasarımcılar olabiliyor. Ufak ev aletleri sektöründe bir zamanlar çok konuşulmuştur, hala da konuşulur.
Bir de “sanat sanat içindir, sanat toplum içindir” durumu var tabii. Ben kendi adıma, çok satan ve yatırımda başa baş noktasını en kısa sürede yakalayan tasarımları seviyorum ve ona göre tasarım yapmaya gayret ediyorum. Sonuçta amaç, çok satmak ve çalıştığımız firmaya kar ettirmek. Ancak çok güzel ürünlerin hiç satmadığını da zaman zaman görüyorum. Tasarım hatalı değil, çirkin değil ama son kullanıcı için satınalma hissi uyandırmıyor. Buna engel olmanın yolu ise, beş duyuya hitap eden tasarımlar yapmak.
5-ÇOK KARIŞIK TASARIMLAR:
Öyle tasarımlar görüyorum ki bakarken yoruluyorum. Fazladan parçalar, bir sürü çizgi, kompleks karışık yüzeyler bir arada. Anladım, çizim programını süper kullanıyorsun ama amaç programı maksimum kullanıp olabildiğince çok detayı ürüne tıkmak değil ki. Geçenlerde bir büyüğümüz, böyle bir ürünü gösterip, güzel bir cümle kurdu, “Çin malı gibi duruyor”. Çok haklı. Ucuz gibi gözükmemeli. Tasarım az çizgiyle çok şey anlatmalı, yalın olmalı. Sadeliği ile bizi etkilemeli. En güzel örnekleri tabii zamandan bağımsız tasarım yapan Alman firmaları ürünlerinde görüyoruz. Günümüzde bu işi en iyi yapan da Alman otomobil firmaları. Bu konuda hepimizden ve her sektörden çok ileri seviyedeler… Kötü örnek olarak da fiyatı ucuz olanlara bakın. Marka söylemeyeyim.
6.PAZAR ARAŞTIRMA VE YATIRIM BÜTÇESİ YAPMADAN TASARIMA BAŞLAMAK
“Rakibimiz satıyor, biz de satarız” diye yeni ürün tasarımına başlayan firmalar var. Aynı ürünün çok benzerini yaparak rekabeti sadece fiyata endeksliyorlar. Yani ucuz olan satılır hale geliyor ki bu durum genel olarak sonradan taklit eden takipçileri daha çok etkiliyor. “Fiyat konuşarak ürünü satmaya başladıysanız ölüyorsunuz demektir. Bir gün birisi gelir ve mutlaka sizden daha ucuza ürünü satar. Fiyat odaklı hiçbir firma, uzun vadeli hayatta kalamaz”
Sıkça gördüğüm diğer bir durum da, tasarım bittikten sonra kalıp ve makine yatırım maliyetini araştırmaya başlamak. Altından kalkılamayacak bir bütçe çıkabiliyor. Bu durumda, ya yatırım erteleniyor, ya da ucuz Bayrampaşa kalıpları ile üretim ağır aksak yapılmaya çalışılıyor. İstediğiniz kadar iyi bir tasarım da yapılsa, ürünün kalitesi düşüyor.
7. TASARIMDA RENGE GÜVENMEK
Tasarımda renk konusunda geçmişte yazı yazmıştım. Renk, tasarımı tamamlayan ve satışı olumlu etkileyen önemli bir konu başlığı. Ancak vasat bir tasarım yapıp, “dört beş farklı renk seçeneği oluşturarak rakibimizle rekabet edebilirim” şeklinde düşünülmemeli. Malum beyaz eşyada bu aralar çok moda. Burada bir diğer temel sıkıntı da renk sayısı ve renk seçimidir. Bu konumdaki tüm ürünlerde bir ya da iki renk satılırken diğer renkler çok çok az satılır. Bu durum gerek üretim aşamasında, gerekse satış aşamasında perakende tarafında, stok maliyetlerini arttırıyor. Renk doğru araç, ama çok dikkatli olmak lazım. Burada işin uzmanı firma az ve taklitçiler çok.
KUŞ KONDUĞU DALIN KIRILMASINDAN KORKMAZ.
ÇÜNKÜ GÜVENDİĞİ DAL DEĞİL, KENDİ KANATLARIDIR.
ÖZGÜN TASARIM DA SİZİN KANATLARINIZDIR…