Ya Çemberin İçindesin ; Ya Da Dışında…

Son yazımda Aralık 2012 ayının inovasyon , tasarım yarışmaları ve aktivitelerle geçtiğinden bahsetmiştim. Bugün Türkiye 2011 yılında 36 bini aşan tasarım başvurusu ile Avrupa birliğinde en iyi tasarımcı ülke sıralamasında 2. sıraya yükselmiştir.  Ne kadar gururlansak azdır. Benim gibi inovasyon ve tasarımla yatıp kalkıyorsanız bilin ki harika bir işimiz var. Günlük hayatımızda sıkça duymaya başladığımız inovasyon ; gelecekte ise yaşamımızın bir parçası olacak.


İnovasyon’un kelime anlamı yenilikçilik veya yenilik olarak aktarılmaya çalışıldıysa da inovasyon, yeni fikirlerin ticari bir yarara dönüştürülmesi sürecidir. Yani yaratıcılığın, ticari ustalıkla birleştirilmesidir.  İnovasyon geleceği yaratmakla ve sürdürülebilir kârlı büyüme sağlamakla ilgilidir. İnovasyon var olan yaşamın içinden gelen ve geleceği şimdiden görme sanatıdır.


Para ile satın alabileceğiniz bir makine değildir inovasyon. Geleceğinizin garantisidir. Önümüzdeki yıllarda bu kelimeyi daha çok duyacaksınız. Moda deyimle Ar-Ge out , İnovasyon in…


Eski usullerle, geçmişte başarılı olan çalışma tarzları ile şirketinizi organize etmenin şirketleri bir yere götürmediği bir döneme giriyoruz. Son dünya ekonomik krizi ( daha doğrusu değişimi) sonrası 2013 yılına girdiğimiz şu günlerde artık şunu kabul etmeliyiz ki kriz devam etmiyor, “değişim devam ediyor”.  Dünya değişiyor. Siz değişmediğiniz sürece çember içinde kalacak ve daralacaksınız. Hareket alanınız daralacak. Dünyaya gözlerini kapayarak aynı şeyleri yapıp duran şirketlere benzeyeceksiniz.  Kodak firması dijital fotoğraf makinesi teknolojisini ilk geliştirdiği halde bunu kullanamadı ve yok oldu. Bir zamanlar birçok inovasyona imza atmış fakat son dönemde aynı momentumu tutturamayan Sony, üst üste 4. yıl zarar açıklıyor. Değişen dünya, değişen toplum, değişen insan ihtiyaçları, şirketleri ciddi bir değişime itiyor. Şirketlerin var olma, rekabet edebilme, ve öne çıkma mücadelesi onları sürekli inovatif olmaya zorluyor.


BÖYLE İYİYDİK. DÜNYA NEDEN DEĞİŞTİ Kİ ?
Bunun en önemli nedeni internet teknolojisi sonucu iletişim maliyetlerinin düşmesi ile iletişimin hızının gerçek zamanlı hale gelmesi. Artık var olan her şeye herkes  ulaşabilir.  İnternet teknolojisi ,İletişimin artması, bilginin daha açık paylaşımını sağladı. Herkes yarışa eşit bilgi ile başlıyor. Dünyanın tüm fabrikaları sizin, yeter ki bilginiz olsun, inovatif olun.


Artık tüm işler daha yüksek yetenek, yaratıcılık, ve katma değer yaratacak inovasyon gerektiriyor.  Eskiden avukat ve doktorluk meslekleri makbul iken yarın tasarımcı ve  inovasyon alanında çalışanlar daha da değerli olacak…


AÇIK İNOVASYON: Sonsuz inovasyon
Günümüzde firmalarımızın ar-ge ve inovasyon kaynakları sınırlı yada yok denecek kadar az iken dışarıdan destek almak kaçınılmaz oluyor.


2. Dünya Savaşı sonrası dönemde kapalı inovasyon bir çok firmanın kullandığı bir paradigmaydı. İnovasyon yapan birçok firma icatlarını çok gizli tutuyordu ve dış kaynaklı bilgileri ele geçirip özümsemeye çalışmıyordu. Oysa bugün dünya bilginin daha hızlı yayılmasına ve kullanılmasına olanak sağlayan büyük teknolojik ve toplumsal ilerlemelere sahne oldu. Bugün bilgi (enformasyon) o kadar kolay ve hızlı yer değiştirebiliyor ki, bu sürece karşı koymak neredeyse imkansız. Özetle, Açık İnovasyon, firmaların bu süreci durdurmaya çalışmak yerine, bu durumdan faydalanmayı öğrenmelerini söylüyor … Eskinin bildik kapalı inovasyonu ile açık inovasyonu karşılaştırırsak işin özeti aşağıda;


Ülkemizin yazılı devlet belgesi olarak inovasyon stratejisine sahip olması temennisi ile 2013 yılının  inovatif projelerle dolu bir yıl olmasını diliyorum.


“Bir tasarım ancak biri onu kullandığı zaman bitmiş demektir.”

Brenda Laurel